18 Mayıs 2015 Pazartesi

Hakkı İNANÇ - Ateş Etme Silahsızım



 Yeni yazarları okumaya,tanımaya çalışıyorum. Bloğumda daha önce tanıttığım Bozuk, Hakkı İnanç'ın ilk kitabı idi. Ateş Etme Silahsızım da ikinci kitabı. 
  
  İlk kitabıyla 2013 Selçuk Baran Öykü Ödülünü alan Hakkı İnanç'ın öyküleri birbirinden etkileyici. Bazı  öyküleri okurken soluklanmak için ara verdim. Sıradışı, çarpık yaşamlar öyküleştirilirken o kadar normalmiş gibi aktarılmış ki, gerçekten ara verip, soluklanıp devam ettim. Hakan Günday'ın ''Daha'sını'' okurken de yoğun yaşamıştım bu duyguyu.

 Bozuk'tan sonra aynı tadı bu kitabında da yakaladım. Sıradışı, zengin hayal gücü, sade ve güçlü anlatım.Yazacağı  yeni kitabını düşünmeden alır, okurum dedirttiriyor adeta.

Kırmızıkedi Yayınlarından çıkan kitapta on beş tane öykü var, doksan altı sayfa.

Hakkı İnanç yazdıkça, ben de okuyacağım, sıkılmadan kısa ve sıradışı öyküler okumak isteyenlere öneriyorum.

Keyifli okumalar...


******


Kitaptan Alıntılar:


  Dünyamız ucuz bir kar küresi ve her ters çevrilişinde, tutunamayıp kar tanelerine karışıyoruz. Oysa varlığımız ağır; düştük mü aşınıyor sevgimiz. Gülen gözlerimiz, güzel burunlarımız, virgüle kıvrılan dudaklarımız ve pürüzsüz tenimizden, taşlaşmış bir öfke kalıyor geriye. Gün geliyor, o öfke tuzla buz ediyor küreyi. Başka bir hayat bilmediğimizden, balıklar gibi çırpınarak ölüyoruz. (  Şirinler'i Gören Çocuk adlı öyküden  s.21 )


  Hiçbir emelime erişemedim hayatta. Çok istersen olur, demişlerdi. Belki de bir ceviz ağacının altında düşlemeliydim öğretmenliği ya da yağmurlu bir günde şemsiyemi unuttuğum gibi unutmalıydım dileğimi de, kırmızı bir tente misali çıkıvermeliydi karşıma. Kalbimin ucu kıvrıldı açıp bakmaktan. Başka bir aşk yazılmadı yerine.  (Pinokyo adlı öyküden. s.42 )